Menü

Arama

Neden Detoksa İhtiyacımız Var?

TheLifeCo Wellness Departmanı Müdürü Gonca Yarımer’in kaleminden...

Yaşamda her şey sürekli bir değişim ve dönüşüm halinde… “Geçicilik” hayatın güzelliği ve doğanın kanunu…

Bu nedenle zihnimiz ve bedenimizi yenilenmek, canlı tutabilmek için doğa ile bağımızı yeniden kurmak ve bu inanılmaz değişimin/dönüşümün bir parçası olmalıyız.

“Toksin”, kelimenin tam anlamıyla zehir anlamına gelir. Vücudumuzun doğal dengesini bozan toksinler, sağlığımızı olumsuz yönde etkiler, yaşam kalitemizi düşürür ve ortadan kaldırılmadığı takdirde bizi ölüme dahi götürebilir.

Modern yaşam şartları ne yazık ki oldukça toksik. Peki, modern, toksik, koşuşturmacalı hayatta yaşlanmayı yavaşlatmak, sadece uzun değil, aynı zamanda sağlıklı, enerjik ve mutlu bir yaşam sürmek gerçekleştirmek mümkün mü? Tabii ki mümkün!

80 yaşına geldiğinde, Pazar brunch’ına bisikletle gitmeyi, bir dans partisi için giyinmeyi veya baş ucunda 18 bölmeli bir hap kutusu yerine en sevdiği kitabı bulundurmayı kim istemez ki? Son 100 yılda hayatımızın dramatik bir şekilde değişmiş olsa da büyükanne ve büyük babalarımız bunu başardı! 

Bilim ve teknoloji, hayatımızı iyileştiren bazı harika ürünler yaratacak şekilde ilerledi. Ancak tüm bu ilerlemeler ve kazanımlar bedelsiz olmadı. Biyolojik ve zihinsel olarak her gün daha fazla toksik hale geldik ve gelmeye devam ediyoruz. 

Öğle yemeğinde kola ve patates kızartması yemeyen, gece atıştırmalıklarından uzak duran, stresli anlarında çikolataya saldırmayan, sigara ve alkol kullanmayan, hatta düzenli egzersiz yapan biri olduğunuzu varsayalım. Tüm bunlar harika olsa da, ne yazık ki günümüz dünyasında yeterli değil. Vücudunu yine de toksinlerden arındırman gerekiyor.

Çalışıyorsun, kaotik bir trafikte araba kullanıyorsun, hava soluyorsun, su tüketiyorsun, gündelik yaşantında vücuduna zararlı etkileri olan cihazlara maruz kalıyorsun, belki içeriğinde bir çok kimyasal olan ilaçlar kullanıyorsun. Kısaca her gün milyonlarca “toksin”e maruz kalıyorsun. Her gün yaşadığın onca stresten, zihinsel toksinlerden bahsetmiyorum bile…

Neden Detoksa İhtiyacımız Var?

Sıradan bir günü düşün...

Güne dişlerini fırçalayarak başlıyorsun, ağzını çalkaladığın suyun içerdiği kimyasallara şimdiden maruz kaldın bile. Daha kahvaltı bile yapmadan vücuduna girecek olan florür, kemik hastalığına, tiroid bozukluklarına veya nörolojik sorunlara neden olan birçok toksin içeriyor.

Ardından, meme kanseri riskini artıran sülfatlar, parabenler ve silikonla dolu şampuanlarla vücudunu ve saçını yıkadın… Her türlü tıraş köpüğü, makyaj ürünleri, güneş koruyucu losyonlar ve vücut kremleri, kelimenin tam anlamıyla petrol bazlı ürünler olan mineral yağlardan başlayarak 40’tan fazla toksik kimyasal içeriyor, biliyor muydun?

Tebrikler! Günün sadece ilk 45 dakikası; hava kirliliği ve egzoz dumanıyla yüzleşmek için evden bile çıkmadın ve pek çok toksine maruz kaldın.

Yılda 6 milyon pound cıvaya ve 2,5 milyar pound diğer zehirli kimyasallara maruz kalıyoruz. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Çevresel Çalışma Grubu’na göre, bir yenidoğanın göbek kordonu kanında bilinen ortalama 287 toksin var, yaşam boyunca kaç tanesine maruz kaldığını sen düşün.

Ama, bekle! Depresyona girmeye veya bunu bir stres kalemi haline daha getirmeye gerek yok.

İhtiyacın olan en önemli şey “farkındalık” Değiştiremeyeceğin – kabullenmek/uyum sağlamak olmak zorunda olduğun, veya değiştirebileceğin durumların “farkıda olmak” ve zihnini ona göre ayarlamak. 

Peki bu, detoks yapmamız gerektiği anlamına mı geliyor?

Evet! Bunu yeni bir akım olduğu için değil, insanlık kadar eski, hatta belki de daha eski olduğu için yapıyoruz. Detoks, binlerce yıldır tüm dünyada milyonlarca insan tarafından uygulandı. Zaten genetik hafızamız, irademiz ve daha birçok neden de bizi “detoks” yapmamızın gerektiğine ikna ediyor. 

Neden Detoksa İhtiyacımız Var?

Eski Kültürler Bu Sırrı Biliyordu. Biz Nasıl Unuttuk?

Detoks aslında antik çağlardan beri bilinen bir uygulama. Eski uygarlıklar, besinlerin sindirim sırasında toksin oluşturabileceğini ve vücudun bu zararlı maddelerden arındırılması gerektiğini keşfetmişlerdi. Zamanla bilim ilerledikçe detoks mekanizmaları daha iyi anlaşıldı. Özellikle 20. yüzyılda endüstriyel gelişmelerle birlikte toksin maruziyetimiz arttı ve sağlık anlayışımız kökten değişti.

Peki günümüzde detoks ne ifade ediyor?

Artık detoks sadece fiziksel bir arınma değil, zihin-beden dengesini koruyan bütüncül bir sağlık stratejisi olarak görülüyor. Stres yönetimi, duygusal denge ve toksinlerden arınma birbirini tamamlıyor. Yani detoks, artık sadece bedenimiz için değil, genel sağlığımız için vazgeçilmez oluyor…

Detoks yapmak için en doğru zaman nedir?

Bedeninin ve zihninizin bir molaya ihtiyacı olduğunu düşündüğün her an, detoks için iyi bir zamandır. Kendini gün boyu bitkin, yorgun hissediyorsan, iyi uyuyamıyor sabahları yorgun uyanıyorsan, sıkça hastalanıyorsan, kabızlık sorunu yaşıyorsan, porsiyonlarına dikkat ettiğin halde birkaç kilo dahi veremiyorsan, kas, eklem baş ağrılarından şikayetçi isen, şişkinlik – gaz problemi yaşıyorsan ishal, mide ekşimesi, gerginlik gibi sorunlarla karşılaşıyor isen, kendini moralsiz ve motivasyonsuz hissediyorsan yılın hangi döneminde olursa senin için detoks yapmanın zamanı gelmiş demektir.

Duygu-zihin-beden bileşenlerimize zarar veren her tür zehirli maddeye ‘Toksin’ ve bu maddelerin hayatımızdan çıkma sürecine ‘Detoks’ diyoruz. Detoksa bir arınma süreci olarak bakmalıyız. Detoks sürecinin bittiği noktada, yaşam döngüsündeki dinamikler vücudumuzu yeniden kirletmeye başlar ki buna da “Retoks” diyoruz.

Yılda bir kez de olsa, 1 hafta boyunca kendini detoksa adaman, varlığına harika bir hediye olacaktır. Hızlıca ve pek çok yönden muhteşem hissetmeye başlayacaksın.

Detoks her türlü kronik hastalığın başlıca nedeni olan iltihaplanmayı azaltır. Bağışıklık sistemini destekler ve enerji seviyesini yükseltir. Kilo vermeye, sindirim ve uyku kalitesini iyileştirmeye yardımcı olur, cilt ışıltısını ve gençliğini yeniden kazandırır. Daha da önemlisi, zihni rahatlatır. Kaygıdan uzaklaşmaya, odaklanmaya ve zihinsel netliğe sahip olmaya yardım eder. Detoks sayesinde zihnini de arındırarak daha pozitif ve mutlu bir yaşam sürebilirsin. 

Bedenlerimiz tapınağımız, kalıcı tek evimiz, kutsal mekanımızdır. Kendini besleyecek ve ona iyi bakabilecek tek kişi ise sensin. Başka bir kimse senin yerine bakamaz, tadamaz, sindiremez, nefes alamaz değil mi?

Öyleyse detoks sadece fiziksel bir kavram değildir. Vücut detoks ile birlikte bedensel olarak iyileşmeye başlar, arınma zihinsel ve duygusal bir düzeyde ilerler, daha ileri boyutlara ulaşarak ruhsal iyileşme olarak sürecini tamamlar. Bütünsel (ruhsal-bedensel ve zihinsel) şekilde arındığında ve yenilendiğinde kendin ile daha bağlantılı, ve doğa ile daha uyumlu hale gelirsin. 

Toksik olan her şeyden kurtul, her zaman her şeyin en doğal alternatifini seç. 80 yaşında sevdiklerinle birlikte bisiklet turuna çıkmaya hazır ol 🙂

Çünkü sen buna değersin.

Gonca Yarımer (TheLifeCo Wellness Departmanı Müdürü)

Kendimi Daha Enerjik ve Dinç Hissediyorum!

‘’Diyetisyen olarak 5 günlük detoks programını deneyimledim. Detoks, sanılanın aksine aç kalmak değil, vücudu doğru besinlerle arındırma süreci. Bu yüzden sabırla tamamladığınızda etkisini hissediyorsunuz. Kalıcı bir beslenme şekli olmasa da, dönemsel olarak uygulandığında vücudunuz ve zihniniz üzerinde büyük fayda sağlıyor.’’

Sağlıklı Yaşam Merkezlerimiz