Menü

Ara
Close this search box.

Arama

TheLifeCo Well Aging Terapileri

TheLifeCo Well Aging Terapileri

Biotin, vücudumuzun yiyecekleri enerjiye dönüştürmede ihtiyaç duyduğu B kompleks vitaminlerinden biridir.

Suda çözünen bir vitamin olan biotin, vücutta kolay depolanamaz. Bu nedenle düzenli olarak biotin takviyesi almak sağlıklı bir metabolizmanın önemli bir parçasıdır.

Damar içi Biotin terapisi, oral takviyelere oranla daha etkilidir. Biotin hemşire aracılığı ile damar içine uygulanır ve uygulama sadece on dakika sürer.

Saç, Cilt ve Tırnak Sağlığını Destekler
Saç ve tırnakların güçlü ve sağlıklı kalmasını destekleyen keratin üretimini destekler. Saç ve tırnakların güçlenmesine yardımcı olur. Cilt sağlığını destekler ve cilde genç bir ışıltı kazandırır.

Kilo Vermeyi Hızlandırır
Biotin, metabolizma hızınızı yükselterek yiyeceklerin daha hızlı parçalanmasını sağlar. Karbonhidrat, yağ ve proteinleri parçalayan enzimlerin üretimini destekleyerek kilo vermeyi hızlandırır.

Sindirim Sağlığını Destekler
Biotin, kolesterol ve kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Sindirim sağlığının korunmasında önemli bir rol oynar. Proteinler, karbonhidrat ve yağların sindirimini destekler.

Hiperbarik Oksijen Terapisi Nedir?

HBOT yani Hiperbarik Oksijen Terapisi, bir basınç odasında tüm vücuda oksijenin etkili bir şekilde ulaşmasını sağlayan çok yönlü bir prosedürdür.

Bu terapi dokuların onarılması, hastalıkların ve yaralanmaların daha hızlı iyileşmesi, kan akışını ve dolaşımın hızlanması, vücudun toksinlerden arınması ve well-aging prosedürlerinin desteklenmesi için kullanılabilir.

Hiperbarik Oksijen Terapisinin etkili olduğu durumların başında diyabetik enfeksiyonlar, diyabetik ve non-diyabetik yaralar, kemik iltihapları, doku yaralanmaları, işitme kaybı, kimyasal gazlardan kaynaklı zehirlenmeler ve yanıklar bulunmaktadır.

Hiperbarik Oksijen Terapisinin Faydaları Nelerdir?

Bu terapi oksijenin kanda çözülerek tüm vücuda yayılmasını sağlar. Vücuttaki oksijen miktarı arttığında;

  • Bağışıklık sistemi vücudu korumak için harekete geçer.
  • Hücre yenilenmesini desteklenir ve yaraların iyileşme sürecini hızlanır.
  • Vücut serbest radikallere karşı direnç kazanır.
  • Hücreleri tıkayan zararlı maddelerin vücuttan atılması hızlanır.
  • Antioksidan etki artar, ödem ve iltihaplanma azalır.

Alpha-Stim Terapi Nedir?
Alpha-Stim terapi hem anksiyete, depresyon ve uykusuzluk gibi durumların hem de akut, kronik ve postoperatif ağrıların tedavi edildiği bir terapi şeklidir. Terapiler, Alpha-Stim elektroterapi cihazı kullanılarak gerçekleşir. Alpha-Stim Terapi sırasında, sadece Alpha-Stim teknolojisine has bir dalga formuna sahip, düşük seviyeli bir elektrik akımı kullanılır.

Kronik ağrı yönetimi, akut ağrı yönetimi ve travma sonrası ağrı yönetimi konusunda oldukça etkili olan Alpha-Stim cihazının kalıcı bir yan etkisi ve bağımlılık riski bulunmadığı ve güvenli olduğu kanıtlanmıştır. Ağrı ve stres yönetimi için destekleyici bir terapidir. ağrı kesici Alpha-Stim terapi, daha ilk seans itibariyle olumlu sonuçlara ulaşmanızı sağlar.

Alpha-Stim Nasıl Uygulanır?
Alpha-Stim, beynin sahip olduğu doğal elektrik akımlarını uyarmak için, beyne kulaklık aracılığıyla elektrik dalgaları gönderir ve başka hiçbir cihazın sağlayamayacağı bir yöntemle hızlı bir iyileşme sağlar.

Bu terapinin haftada 3 gün 20’şer dakikalık seanslarla uygulanması, anksiyete, depresyon, uykusuzluk ve ağrı tedavilerinden olumlu sonuçlar almak için yeterlidir.

Elektroterapide bir lider olarak Alpha-Stim, 30 seneden beri dünyanın dört bir yanındaki klinikte, birden fazla sebepten gelen ağrı ve ağrıyla ilişkili diğer rahatsızlıklar için hızlı, güvenli ve etkili bir rahatlama sunmaktadır.

Alpha-Stim Terapi ile Hangi Hastalıklar Tedavi Edilebilir?
Alpha-Stim terapi ile anksiyete, depresyon, uykusuzluk ile akut, kronik ve postoperatif ağrılar tedavi edilebilir. Beynimizdeki alfa dalgalarının uyumu bozulduğunda, stres, kaygı ve depresyon hissini yönetmemiz zorlaşır. Alpha-Stim, beyindeki alfa dalgalarını tekrar senkronize etmek için son derece yumuşak elektrik akımlarını kullanır ve belirtilen rahatsızlık durumlarının yönetimini destekler.

Alpha-Stim Terapi Kimlere Önerilir?
Alpha-Stim teknolojisi, depresyon, anksiyete, uykusuzluk ve ağrı sorunu yaşayan kişiler dışında, aşağıdakiler belirtilen durumlar için henüz bir tedavi bulamamış hastalara da önerilir:

  • Madde bağımlılığı (afyon vb.) veya bağımlılık riski altında olanlar.
  • İlaç etkileşimi risk faktörleri taşıyanlar.
  • Yaşlı hastalar.
  • Problemli organ sistemleri nedeniyle risk altında olanlar.
  • İlaç bağışıklığı olanlar.

Diğer ilaçlarla olumsuz bir etkileşim tehlikesi taşımadığı için, ilaç kullanan kişiler de bu terapiden yararlanabilir. Ayrıca, Alpha-Stim teknolojisi reçeteli ilaçlara göre daha uygun maliyetlidir.

Alpha-Stim Güvenli Midir?
Alpha-Stim güvenli bir uygulamadır. Bu yüzden yararını hissettiğiniz sürece kullanmanızı öneririz.

Alpha-Stim Teknolojisini Mıknatıs Tedavisi ile Kullanabilir Miyim?
Hayır. Çünkü elektrik ve manyetik alanlar birbirine karıştığı için mıknatıslar Alpha-Stim dalga şeklini etkisiz hale getirebilir.

Alpha-Stim Terapisinin Faydaları Ne Kadar Süre Devam Eder?
Etkiler uzun ömürlüdür ve her seferinde artmaktadır. Alpha-Stim, ağrı, anksiyete, depresyon ve uykusuzluğu, genellikle sadece birkaç dakika içinde, etkili bir şekilde kontrol eder. Alpha-Stim teknolojisinin tedavi edilmekte olan probleme bağlı olarak, problemi yönetmek için uzun süreli bir şekilde kullanılması gerekebilir.

Matrix Ritim Terapisi, özellikle fizik tedavi veya fizyoterapide başarılı şekilde kullanılan yeni bir terapi yöntemidir. Almanya’nın Erlangen Üniversitesinde hücre biyolojisi ile ilgili, klinik tabanlı bilimsel araştırmaların sonucunda geliştirilmiş bir yöntemdir. Bu araştırmaları yapan bilim adamları, hücrelerin canlı/yaşayan hallerini gösteren “vital mikroskop” dediğimiz mikroskopların yardımıyla inceledikleri özelliklerden yola çıkarak Matrix Ritim Terapisini geliştirmişlerdir.

Matrix Ritim Terapisinin Etki Mekanizması Nedir?
Vücudumuzdaki hücreler sağlıklı iken belirli bir ritimde hareket ederler. Eğer bu ritmik hareketler herhangi bir sebeple “bozulursa”, hücrelerin içerisindeki “Bağ dokusu” veya “Matrix” dediğimiz dokuda bozukluklar olur ve hücre hareketlerinde yavaşlamalar meydana gelir. Bu durumda hücreler yeterince beslenemez ve ortaya çıkan metabolik atıklar da bölgeden uzaklaştırılamaz hale gelir. Bunun sonucunda ilgili bölgede öncelikle hastanın kolaylıkla farkına varamadığı hafif bir hassaslaşma olur; sonra – özellikle ağrı ile kendini gösteren- ciddi problemler ortaya çıkmaya başlar. Bu durum zaman içinde yerine göre kas, kemik, kıkırdak, bağ, damar ve sinir dokularına sebep olur. Matrix Ritim Terapisi bu durumların oluşmasını önlemede ve oluşan durumların tedavisinde kullanılır.

Bu terapi aletinin özel başlığı, vücudumuzun kendine özgü fizyolojik titreşimlerinin aynısını mekanik olarak ortaya çıkaracak şekilde yapılmıştır. Bu titreşimler vücuda dışarıdan mekanik olarak uygulanarak, özellikle iskelet kaslarına ve sinir sistemine ağrı vermeksizin onları ritmik bir şekilde uyarır. Bu işlem sonucunda metabolizma (hücrelerin ve hücre çevresinin besinleri kullanma ve atık maddelerden arınma süreci) çok kısa zamanda tekrar normal haline döner. Böylece dokularda hücresel düzeydeki iyileşme ve yenilenme süreci tekrar başlatılmış olur.

Matrix Ritim Terapisi pek çok farklı durum için kullanılır:

Rahatlama Amaçlı Kullanıldığı Durumlar:

  • Verdiği titreşimin 8 ile 12 Hz arasında olması ve bu frekansın beynin alfa ritmi (uyanık durumdayken en rahat olma halindeki beyin ritmi) ile özdeş olması nedeni ile kas üzerinde yapılan uygulamanın bilgisinin sinirlerle beyne giderek, beyinde alfa ritminin tetiklenmesini sağlanmaktadır. Uygulanan kişide çok hızlı bir rahatlama etkisi yaratmaktadır.

Tedavi Amaçlı Kullanıldığı Durumlar:

  • Kas spazmları ve vücuttaki duruş bozukluklarında,
  • Bel ve boyun fıtıklarında,
  • Doku sertliklerinde, hareket kısıtlılığı durumlarında, spastisitede ve eklem sertliklerinde,
  • Romatizmal hastalıklar, kemik erimesi (Osteoporoz), eklem kireçlenmesi (Dejeneratif Artrit) veya yumuşak doku romatizması (Fibromiyalji) gibi kronik-dejeneratif rahatsızlıklar grubuna giren hastalıklarda ağrıların giderilmesi ve iyileşmesinin hızlandırılmasında,
  • Vücuttaki açık yaralar (Dekübit Ülserleri) ve diyabet hastalarının bacaklarında görülen yaralarda,
  • Tuzak nöropatilerinde (Karpal Tünel, Kubital Tünel, Tenisçi ve Golfçü Dirseği vakalarında),
  • Baş ağrısı ve migren durumlarında, akut ve diğer kronik ağrı hallerinde.

Sporcularda Kullanıldığı Durumlar:

  • Yoğun antrenman veya yarışma sonrası kasların gevşetilerek rahatlatılmasında ve sporcunun bir sonraki antrenmana hazırlanmasında, sakatlık önlemede,
  • Kas spazmının giderilmesi,
  • Lif zedelenmeleri ve kas yırtıklarının tedavisi,
  • Tendon yırtığı, tendon kopması gibi durumların önlenmesi,
  • Bağlardaki zedelenmelerin tamirinin tetiklenmesi,
  • Eklem kapsülü incinmeleri ya da travmalarının tedavisi.

Masaj Amaçlı Kullanıldığı Durumlar:

  • Klasik masaj uygulamalarında en derindeki kasa etki edebilme özelliği ile masajın etkisini artırmada,
  • Kas ve sinir sistemi üzerine yaptığı rahatlama etkisi ile tam gevşemenin sağlanmasında,
  • Sıcak uygulamalardan (sıcak su terapileri, sauna, hamam vb.) önce, spazmlı bölgeyi gevşeterek asidik ortamın giderilmesinde,
  • Yüz masajında tüm yüz ve baş bölgesine uygulanarak, özel başlığı sayesinde sarkma ve kırışıklıkların azaltılmasında.

Kozmetik Amaçlı Kullanıldığı Durumlar:

  • Doğal titreşimi sayesinde pasif jimnastik etkisi sonucu kas güçlenmesinde (yağ dokusunun azalması, kas dokusunun artmasında),
  • Zayıflamaya yardımcı olmada,
  • İncelme, sıkılaşma ve selülit tedavisinde,
  • Varis gibi kılcal damar sistemi bozukluklarında,
  • Oksijenlenmeyi sağladığı ve kan akışını hızlandırdığı için kırışıklıkların azaltılmasında,
  • Bölgesel şişliklerin azaltılması ve ödem tedavisinde,
  • Yara iyileşmelerinde, yaralanma izlerinin azaltılmasında.

SCIO Terapi Nedir?
SCIO Kuantum Biofeedback, vücuttaki stresi algılayıp, ortadan kaldırmak için vücuda sağlıklı dalgalar gönderen, bilgisayar enerjili bir cihazdır. Hayatı keyifle yaşamayı engelleyen tüm tıkanıklıkları siler ve vücudun enerji seviyelerini dengeler.

SCIO’nun Kanıtlanmış Faydaları Nelerdir?
SCIO, vücudun elektromanyetik formdaki biyolojik, psikolojik ve tıbbi öğelerin ince tepkilerini ölçmek için kalibre edilmiştir. En erken hastalık belirtilerini ve vücuttaki sıkıntıları belirleyen SCIO herhangi bir klinik hastalığı teşhis etmez. SCIO size duygusal ve zihinsel stresler, beslenme ihtiyaçları, toksinler, gıda duyarlılıkları, sindirim ve eleme ihtiyaçları gibi ince enerjilere özgü bilgiler sunar. SCIO ile ulaşılan değerler % 85’lik bir olasılığı temsil etmektedir.

SCIO seansından en iyi şekilde faydalanabilmek için, kişinin önerilen yaşam tarzı değişikliklerini uygulamaya hazır olması gerekir. SCIO terapisinin hiçbir yan etkisi yoktur.

  • Vücut ve zihin dengesini düzeltir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Stresi azaltır ve derin bir rahatlama sağlar.
  • Enerji seviyelerini artırır.
  • Olumlu düşünmeyi teşvik eder.
  • Hastalıkların iyileşmesini destekler.
  • Koordinasyon ve konsantrasyonu arttırır.

SCIO Detoks Sürecine Nasıl Yardımcı Olabilir?
SCIO, vücudun sağlık için enerjik bir denge kurmasına yardımcı olan yaklaşık 50 farklı düzeltici enerjiyi iletme kabiliyetine sahiptir. Bu süreç, enerji akışının yerini belirlemek, negatif olanı engellemek, tüm fiziksel, zihinsel ve duygusal dengesizlikleri tespit etmek, onarım süreçlerini başlatmak ve alerjileri hafifletmenin yanı sıra beslenme eksikliklerini de tespit eder. Böylece hem fiziksel hem zihinsel detoksifikasyon gerçekleşebilir.

Detoksifikasyon ve İyileşme süreci, doğru reaksiyonları başlatacak küçük uyaranlarla, içten başlayarak önemli değişikliklerle sonuçlanabilir.

SCIO Hangi Hastalık ve Rahatsızlıklara Fayda Sağlar?

  • Kronik Stres ve Yorgunluk
  • Kas ve Sırt Ağrısı gibi bölgesel ağrılar
  • Obezite ve Kilo Problemleri
  • Sindirim Problemleri
  • Fiziksel Yaralanmalar
  • Hipertansiyon
  • Baş Ağrısı ve Migren
  • Bağımlılıklar
  • Yetersiz Beslenme ve Yeme Bozuklukları
  • Enfeksiyonlar ve Enflamasyonlar
  • Romatoid Artrit
  • Bağışıklık Bozuklukları
  • Depresyon Uykusuzluk ve Anksiyete

Kaç Seans Önerilir?
SCIO seansı yaklaşık 1 saat sürmektedir. Seansların miktarı programa göre bireysel olarak belirlenecektir. Bazı akut dengesizliklerin tek bir seansta düzeltilebilmesi mümkün olmakla birlikte, düzenli seanslar genellikle daha faydalı olacaktır.

SCIO Kimlere Tavsiye Edilmez?
SCIO, kalp ritmini düzenleyen araçlar kullanan kişilere tavsiye edilmemektedir.

PER 2000 terapisinde elektromanyetik frekanslar, hasta ve zayıf hücrelerin potansiyel enerjisini sağlıklı olanlarla aynı seviyeye çıkarılır. Bu işlemin ardından hücreler toksinlerden ve atıklardan kurtularak daha fazla besin ve oksijenine ulaşır. Hücreler daha hızlı bir şekilde yenilendikten sonra ağrı, iltihap, yaralanma, hastalık ve rahatsızlık ile savaşabilir.

Pulsed Energy Replenisher 2000 yani PER 2000, tıp profesyonelleri, veterinerler, sporcular ve Kayropraktik uzmanı doktorlar tarafından destekleyici bir terapi olarak tercih edilir. Güvenli bir tedavi şekli olan PER2000’in faydaları genellikle sadece bir seanstan sonra bile hissedilir. Her seansı yaklaşık 30 dakikadır.

PER 2000 Terapisinin Faydaları Nelerdir?

  • Ameliyat sonrası ağrıların azalmasını ve doku onarımını kolaylaştırır.
  • Kemik kırıklarını iyileştirmede etkindir.
  • Ağrıyı ve iltihabı azaltır.
  • Vücudun daha iyi performans göstermesi ve daha dayanıklı olmasını sağlar.
  • Daha hızlı ve fonksiyonel iyileşme sağlar.
  • Kas kaybını ve doku ölümünü azaltır.
  • Tendonlarda ve ligamentlerde gerilme kuvvetini arttırır.
  • Cilt yaralarının daha hızlı iyileşmesi sağlar.
  • Kılcal damar oluşumunu engeller.
  • Sinir rejenerasyonunun hızlandırır.
  • Sporcularda rehabilitasyon ve kondisyon arttırmak için kullanılır.

Soğuk Sauna (Cryo Cabin) Nedir?
Cryo Cabin, günümüzde ağrıları tedavi etme ve azaltma, iyileşme süresini hızlandırma, ameliyat olmaktan kurtulma, yağ yakma ve vücut şekillendirmede kullanılan en ileri teknolojilerden biridir.

Cryo Cabin yani soğuk sauna, terapisi, 1978’de Japonya’da romatoid artrit, iltihaplanma ve kas iyileşmesi vakaları için destekleyici bir tedavi seçeneği olarak ortaya çıkmıştır. Kısa sürede tüm dünyada uygulanmaya başlayan Cryo Cabin bugün hala eğitmenler, sporcular ve fizyoterapistler tarafından tercih edilen başarılı bir tedavi şeklidir.

“Soğuk” Sauna Kaç Derecedir?
Kriyoterapi odası, -180 ° derecededir. Misafirlere bu uygulamada 1-2 dakika boyunca nitrojen buharı verilir.

Soğuk Sauna Terapisinin Kanıtlanmış Faydaları Nelerdir?
Hızla uygulanan çok düşük sıcaklık, cildin termal reseptörlerin bulunduğu yüzeyinin soğumasını sağlar ve vücuttaki iyileştirici ve gençleştirici etkileri tetikler. Bu sırada endorfin salgılanır ve aynı zamanda vücut kan akışının hızlanır. Kılcal damarlar normal miktarının dört katına çıkarak, beyaz kan hücrelerinin yaralara daha hızlı erişmesini ve daha hızlı iyileşmeyi sağlar. Soğuk sauna sayesinde, cilt elastikiyeti ve dokusu iyileşir, enflamasyon azalır, vücutta dayanıklılık ve enerji artışı sağlanır.

Cryo Cabin (Soğuk Sauna) kullanım alanları aşağıdadır:

  • Kilo verme
  • Selülit tedavisi
  • Bağışıklık desteği
  • Egzama
  • Ödem
  • Sedef hastalığı
  • Cilt problemleri
  • Anti-aging
  • Hormon dengesi
  • Menopozun olumsuz etkileri
  • Vücut sıcaklığı dengesi

Kaç Seans Önerilir?
Her seansın etkisi en az 6-8 saat sürmektedir, ancak diğer terapilerde olduğu gibi, daha fazla seans daha iyi sonuç almanızı sağlar. Her seansta vücudunuz sizi iyi ve enerjik hissettiren endorfin hormonu salgılar. Bizim önerdiğimiz seans süresi, bir ay boyunca düzenli Cryo sauna uygulamasıdır.

Cryo sauna tek seansta 500-800 kalori yakmanızı ve metabolik hızın artmasını sağlar. Düzenli olarak kullanılan Cryo Cabin, metabolizmanın yenilenmesine yardımcı olacaktır.

Kimler Soğuk Sauna’dan Faydalanabilir?
Aşağıdaki durumlarda kriyoterapi uygun değildir:

Gebelik, şiddetli Hipertansiyon (BP> 180/100), akut veya yeni miyokard enfarktüsü, kararsız angina pektoris, aritmi, semptomatik kardiyovasküler hastalıklar, kalp pili, periferik arter tıkanıklığı, venöz tromboz, akut veya yakın zamanda geçirilmiş serebrovasküler kaza, kontrolsüz nöbetler, Raynaud Sendromu, ateş, tümör hastalığı, semptomatik akciğer hastalıkları, kanama bozuklukları, şiddetli anemi, enfeksiyon, klostrofobi, soğuk alerjisi, 18 yaşından küçükler (ebeveynlerin rızası gereklidir), akut böbrek ve idrar yolları hastalıkları.

Cryo Cabin’in Herhangi Bir Yan Etkisi Var Mıdır?
Tüm vücut kriyoterapi minimal risklere sahiptir:

  • Prosedür sırasında kan basıncındaki dalgalanmalar sistolik olarak 10 noktaya kadar çıkar (Bu etki, prosedürün sonundan sonra, periferal dolaşım normale döndüğünde tersine döner.).
  • Aşırı soğuğa karşı alerjik reaksiyonlar görülebilir.
  • Kızarıklık ve cilt yanıkları oluşabilir. (Sadece tavsiye edildiğinden daha düşük sıcaklıklara maruz kaldığında gerçekleşir.)

Lenfatik Sistem Nedir?

Lenfatik sistem, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak, lenf adı verilen ve vücutta enfeksiyonlarla mücadele beyaz kan hücreleri içeren sıvının taşınmasından sorumludur. Lenfatik sistem lenfatik damarlar, düğümler, damarlar ve diğer dokulardan oluşur.

Lenfatik Drenaj Tedavisi Nedir?

Toksik atık vücutta biriktiğinde kan dolaşımı zayıflar ve bu lenfatik akışı olumsuz yönde etkiler. Lenfatik sistemin etkili bir şekilde çalışmaması vücutta iltihaba, ödeme yol açar ve bağışıklık sistemi zayıflatır. Lenfatik Drenaj Tedavisi lenfatik sistemi uyararak vücutta su tutulmasını azaltmaya yardımcı olur.

Lenfatik Drenaj Tedavisi vakum sistemleri ile uygulanır. Terapist, lenfleri boşaltmak için lenfatik geçitlerinin altındaki vakum borularını hareket ettirir. Bu işlem sırasında sedyenin üzerine uzanıp dinlenebilirsiniz. Bu tedavi, lenf drenaj masajından çok daha hızlı ve etkili çalışır.

Lenfatik Drenaj Tedavisinin Faydaları Nelerdir?

Lenfatik Drenaj Tedavisi kan dolaşımını düzenler, toksinlerin atılımını destekler ve özellikle detoks sırasında son derece yararlıdır. Aynı zamanda ağrı ve spazm giderici etkileri vardır. Düzenli olarak uygulandığında şişliği azaltır ve kilo kaybını, lokal zayıflama ve selülit tedavilerini etkili bir şekilde destekler. Sonuçlar şunlardır:

  • Ödem azaltma
  • Güçlü bağışıklık sistemi
  • Kilo kaybı
  • Detoksifikasyon
  • Doku rejenerasyonu
  • Selülit azaltma

Iyashi Dôme, metabolizmayı hızlandıran ve vücudun yenilenmesini sağlayan bir sauna terapisidir. Bu terapide kullanılan kızılötesi (far-infrared) ışınlar ve patentli Japon siyah karbon teknolojisi detoksifikasyona ve kilo kaybına yardımcı olur.

Iyashi Dôme ile bir seans, 20 kilometrelik koşu ile aynı miktarda terleme sağlar. Terleme yoluyla derinin altında biriken yağlar, toksinler ve ağır metaller dışarı atılır. Iyashi Dôme bilimsel olarak kanıtlanmış pek çok fayda sağlar.

Detoksifikasyon
Bir seansta vücudun toksinlerden ve ağır metallerden arınmasını sağlar.
Anti-Aging
Cildi gençleştirir, kırışıklıkları azaltır ve cildin esnekliğini arttırır.

Hızlı bir Metabolizma
Metabolik fonksiyonları iyileştirerek enerji seviyelerini arttırır.

İncelme
Selülitleri azalmasına ve vücudun sıkılaşmasına yardımcı olur.

Rahatlama
Kızılötesi ışınlar ile cilt damarlarının genişlemesini ve kasların rahatlamasını sağlar.

Haloterapi veya Speleoterapi olarak da bilinen tuz terapisi, birçok solunum sistemi rahatsızlık rahatlatan, zararsız ve ilaçsız bir tedavidir. Sakinleştirici ve arındırıcı etkileri dolayısıyla detoks sürecinde destekleyici bir terapi olarak önerilir.

Modern tuz odaları, eski zamanlardan beri madencileri ve solunum problemleri çeken insanları iyileştirmek için kullanılan doğal tuz madenlerinin mikro ikliminin bir kopyası niteliğindedir. Tuz odaları, sabit bir sıcaklık ve nem seviyesine sahiptir. Polen ve toz gibi havadaki kirleticiler barındırmazlar.

Tuz odaları üst ve alt solunum problemlerini tedavi etmek için kullanılır. Mikro partikül tuzunun anti-bakteriyel ve anti-inflamatuar özellikleri aynı zamanda kulak enfeksiyonlarının ve türlü cilt hastalıklarının tedavisinde de etkilidir.

Tuz Odası Terapisi Süreci Nasıl İşler?
Tuz odasının mineral kaya tuzuyla kaplı duvarları, sterilize ve negatif iyon ortamı oluşturur. Siz gevşedikçe, odaya 1 ila 10 mikrometre büyüklüğünde tuzlu mikro parçacıklar yayılır. Nefes aldığınızda bu parçacıklar burun, boğaz ve akciğerlere girerler ve iyileştirme sürecine başlarlar. 5 mikrometreden daha büyük olan parçacıklar burun ve boğazda kalır, daha küçük parçacıklar ise akciğerlere derinlemesine nüfuz eder.

Tuz Odası Terapisinin Faydaları Nelerdir?

  • Solunum yollarını temizler.
  • Astım, alerji, bronşit, sinüs tıkanıklığı, saman nezlesi ve Koah gibi solunum rahatsızlıklarını iyileştirir.
  • Akne, dermatit ve sedef hastalığı gibi dermatolojik sorunları iyileştirir.
  • Polenlere karşı alerjik reaksiyonları azaltan bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Horlamayı azaltır ve uykuyu düzenler.
  • Soğuk algınlığı ve grip gibi mevsimsel hastalıkları önler ve tedavi eder.

Biophoton terapisi, ışığın iyileştirici gücü ile hormon ve hücreleri aktif hale getiren bir ışık terapisidir. Işık fotonları cilt tarafından emilerek çoğalır ve tüm vücuda hızlı bir şekilde dağılır. Sinir sisteminden omuriliğe, oradan da beyne ulaşan bu ışınlar özellikle mutluluk hormonları endorfin ve serotonin gibi çeşitli hormonların üretimini arttırır.

Biophoton Işın Terapisinin Kullanım Alanları:

  • Ağrı Tedavisi (Migren, boyun, sırt ve bel ağrısı, siyatik ağrı)
  • Hormonal dengesizlikler
  • Bağımlılıktan kaynaklı rahatsızlıklar (sigara bırakma)
  • Obezite tedavisi
  • Cilt Hastalıkları (Egzama, Sedef, Akne)
  • Anti Aging
  • Tendon rahatsızlıkları ve spor yaralanmaları
  • Enfeksiyonlar
  • Stres ve şok durumları

Ağrı Tedavisi
Migren, baş ağrısı, romatizma, sinir, yara ve eklem ağrıları, siyatik gibi durumlarda biophoton tedavisi ile başarı elde edilmiştir.

Kimyasal yapı açısından morfine benzeyen endorfin vücudun çeşitli yerlerinde ve merkezi sinir sisteminde bulunmaktadır. Endorfin ağrı azaltma ve rahatlık kazandırma için çeşitli fonksiyonlarla vücuda yardımcı olur. Kronik ağrılardan dolayı tedavi edilen hastalarda endorfin oranının omurilik sıvısında daha az bulunduğu tespit edilmiştir. Biofoton ile tedavi edilen hastalarda belirgin bir ağrı azalması saptanmıştır.

Kilo Verme
Biofoton terapisi aracılığıyla serotonin salgılanarak özel bir iştah freni olan amfetamin devreye girer. Dolayısıyla açlık hissi bastırılarak kilo verme süreci hızlanır. Kilo verme sürecinde doğru beslenme ve bedensel aktivite ile birlikte uygulaması olumlu sonuçlara ulaşmayı kolaylaştırır.

Sigara Bırakma
Almanya, Fransa ve İngiltere’de sigara bağımlıları üzerinde yapılan noter onaylı başarı oranı % 90’ın üzerindedir. Sigara içenlerde endorfin hormonu üretimi çok azdır. Dolayısıyla endorfin üretimi dengelendikçe, sigaraya olan istek de azalır. Terapi sırasında kişi kahve, kola, çay, alkol ve çikolata gibi uyarıcı maddeler almamalıdır. Kişi yaklaşık 1 hafta boyunca bol sıvı ve C vitamini almalıdır.

Anti – Aging / Hücresel Etkileri
Işık olmadan hayatın olması mümkün değildir. Biofizikçi Popp’a göre vücudumuzda var olan hücrelerde ışık mevcuttur. Hücreler hasar gördüğünde ışığın yoğunluğu azalır. Zayıf hücreler foton biçimindeki ışınların etkisiyle yenilenir. Işık cilt tarafından emilir. Biofotonlar hücre aktivitesini düzenler ve organizmanın biyokimyasal fonksiyonlarını belirlerler. Biofotonların bedende ve hücre üzerindeki yayılması ise kızılötesi ve ultraviyole aralıklarla gerçekleşir. Kızılötesi ışınların hücreler ve organlar arası iletişimin gerçekleşmesinde hizmet ettiği pek çok bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Dolayısıyla ışık bedenimizde bulunan tüm hücrelere yayılım gösterme eğilimindedir.

Biofoton ışınları hasta hücrelere ulaşarak zayıf kapasitede olan bu hücrelerin içindeki ışınları yani fotonları güçlendirir ve hücreleri onarır. Organlarda hasar meydana gelmeden hücre düzeyinde foton ışınların azaldığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Anti Aging tedavisinde hormon dengesizliğinin düzelmesine yardımcı olduğu için tercih edilir.

Stres ve Şok Durumları
Şok ve Stres durumunda endorfin üretimini geriye çekilir ve kortizon üretilir. Stresin nedenleri aşırı çalışma, kişisel problemler ya da iş problemleri ve zaman-başarı baskısı olabilir. Biophoton terapisi ile hormon üretimi dengelenir ve kortizon üretimi azaltılır.

Güneş ışığı hayatımızda önemli bir rol oynar. Her gün güneş ışığına maruz kaldığımız için vücudumuzda birçok reaksiyon gerçekleşir. Yeterince güneş ışığı alamadığımız zaman, yorgunluk, stres ve depresyon gibi birçok olumsuz etki ile karşılaşabiliriz. Güneş ışığı alabildiğimiz sürenin uzunluğu ve yoğunluğu, ne kadar mutlu olduğumuz, ne kadar enerjik ve pozitif olduğumuz, kemiklerimizin ve bağışıklık sistemimizin ne kadar güçlü olduğu gibi birçok farklı durumla ilişkilidir. Luminette Işık Terapisi Nedir? Işık terapisi, non-invaziv yani cerrahi müdahale olmadan ışık yoluyla gerçekleşen bir tedavi şeklidir. Kişinin Luminette ışık yoluyla, güneş ışığının vücut üzerindeki enerji verici ve düzenleyici etkilerine yeniden ulaşmasını sağlamak için uygulanır. Luminette Işık Terapisi Nasıl Çalışır? Işık terapisi, gözleri güneş ışığına yakın bir spektruma ve yoğunluğa sahip, güvenilir bir ışık kaynağına maruz bırakarak gerçekleşir. Bu ışık kaynağı, ışık terapisi lambasıdır. Luminette Işık Terapisinin Faydaları Nelerdir? Çeşitli depresyon formlarına sahip kişiler zihinsel durumlarını iyileştirmek için Luminette Işık Terapisinden faydalanabilirler. Bu hafif terapi, kronik yorgunluk, mevsimsel depresyon, problemli uyku döngüsünün getirdiği olumsuzluklar, geceleri çalışma ve jet lag gibi problemlerin düzenlenmesinde de yardımcı olur. Son çalışmalarda, Alzheimer hastalarının genel durumlarını iyileştirmek için de Işık Terapisi kullanılabileceği görülmüştür. Tavsiye Edilen Kullanım Süresi Ne Kadardır? Her gün kullanıma uygundur. Günde 20 ile 30 dakika, vücudunuzu retinalarınızdan gerekli günlük güneş ışığı alımını destekler. Seanslar gündüz ya da akşam, ihtiyaca göre belirlenmektedir. Kimler Luminette Işık Tedavisinden Faydalanabilir? Herkes güvenle Luminette Işık Terapisinden faydalanabilir.

Far-Infrared Teknolojisi Nedir?
Güneş faydalı ve zararlı olmak üzere, mikrodalga, ultraviyole, kızılötesi, morötesi gibi birçok dalga aralığında ısı yayar. Far-infrared ısı da güneşin dalga aralıklarından biridir.

Far-infrared ısı güneşi yaşam kaynağımız yapan ısıdır. Güneşe çıkan çocukların kemiklerinin gelişmesi, güneş alan bir bitkinin büyümesi ve meyvesinin gelişmesi, güneş alan bir evin daha sağlıklı olması bize bunu kolayca gösterebilir. Bu ışınların en ilginç özelliği direkt olarak nesneleri ısıtıyor olmasıdır.

Infrared Sauna gibi kızılötesi saunalar, geleneksel bir saunadan farklı olarak etrafınızdaki havayı ısıtmaz. Bunun yerine, kızılötesi lambalar aracılığıla vücudun doğrudan ısıtır. Kızılötesi ısı sistemleri vücudunuza işleyerek doğal bir ısı sağlar. Güneş banyosundan farklı olarak, kızılötesi ısı teknolojisi tamamen sağlıklı ve güvenlidir ve hiçbir zaman deride yanmaya sebep olmaz.

Infrared Saunanın Faydaları:
Klasik sobalı tip saunalarda ısı konveksiyonel olarak etki eder. Yani sauna içerisinde sirküle olan sıcak hava vücudunuza temas eder, bu sayede terleme sağlanır.

Toksinleri Uzaklaştırır
Klasik bir saunanın ısısı vücudun 5-6 mm altına kadar etki edebilir ve terleme de genel olarak yüzeysel olarak kalır. Far-Infrared ısı ise radyan bir ısıtma sistemidir. Tıpkı güneş gibi, etki ettiği alandaki havayı değil cisimleri ısıtır ve deriye işler. Vücudunuzdan 4 cm derine kadar etki edebilen bu ısı klasik saunaya göre 7 kat daha fazla toksin atımı sağlar. Infrared saunalar vücuttan 100 birim terleme ile 20 birime kadar toksin atabilir.

Kilo vermeye yardımcı olur
Infrared ısı sistemi ile derinden ısınan vücutta yağ yakımı hızlanır. Vücudumuzda yağ tabakası derinin yaklaşık 1 cm altından itibaren başlar. Klasik sobalı tip saunalarda sıcaklık derinin 5-6 mm altına işleyebilirken, infrared saunada ısı derinin 4 cm altına kadar etki ederek yağ hücrelerini rahatlıkla parçalayabilir. Bu sayede bir seansta 600-700 kalori yakabilirsiniz.

Ağrı gidericidir
Far-Infrared ısı, romatizmal ve kas-eklem ağrıları giderir. Vücudun doğal ağrı kesicisi, endorfinin salgılanmasını sağlar. Endorfin, morfinin bin katı daha güçlü ve vücudun kendisi tarafından doğal olarak üretilen bir salgıdır. Bu sayede kas ve kemik sisteminden ve eklemlerden kaynaklanan her türlü ağrıyı gidererek rahatlama sağlar Kireçlenme durumlarında da etkisini hızla görebileceğiniz bir sistemdir.

Kalp sağlığını korur
Infrared saunanın sağladığı derin ısı ile kan damarları genişler. Bu sayede temiz kan vücudun en uç noktalarına kadar rahatlıkla ulaşabilir. Hiper tansiyona karşı etkilidir. Kolesterolü düşürür ve nabzı düzenler.

Cildi canlandırır ve güzelleştirir
Infrared sauna, derinin altında biriken yağların, toksinlerin, kimyasalların ve diğer zararlı maddelerin terleme ile dışarı atılmasını sağlar. Bu sayede sizi selülit, akne, egzama ve benzeri cilt rahatsızlıklarından kurtarır. Derinize kaybettiği esnekliğini ve yumuşaklığını geri kazandırır.

Bağışıklık sistemini güçlendirir
Far-Infrared ısı sistemi kanda kümelenmiş akyuvarları uyararak aktif olmalarını sağlar. Genel vücut sisteminin düzenli olarak çalışmasını da sağladığı için bağışıklığı güçlendirir. Derin ısı sistemi ile kış üşümelerini azaltır, soğuk algınlığı gibi durumlar ortadan kalkar.

Stresi uzaklaştırır
Infrared sauna ile nefes alımı yavaşlar, kan damarları açılır ve kaslar gevşer. Böylece ağrı hem kaslarda hem de eklemlerde kaybolmaya başlar. Vücut bu değişiklikleri algıladığında doğal olarak gevşemeye, sakinleşmeye ve stresten uzaklaşmaya başlar.

Karaciğer vücuttaki en önemli detoksifikasyon organıdır. Vücuda giren besinlerin, ilaç, alkol ve diğer maddelerin zararlı etkilerinin filtrelemesine yardımcı olur. Bu zararlı maddeler vücuda girdiğinde karaciğerde birikebilir ve onun düzgün çalışmasını zorlaştırabilir.

Karaciğerin sağlıksız olması uzun vadede karaciğer sirozu ve hepatit gibi sayısız komplikasyonlara yol açabilir. Günlük yaşamda enerji seviyelerinin düşmesi ve yorgunluğa sebep olabilir. Karaciğerde oluşan toksin birikimi, ciltte, tırnaklarda ve gözlerde solgun bir görünüme yol açabilir.

Karaciğer Temizleyici İçecek Nelerden Oluşur?

Karaciğer temizleyici içecek karaciğerde hızlı bir yenilenme ve arınma sağlamak isteyenler için idealdir. Karaciğer dostu bu içecek; taze sıkılmış greyfurt, limon, sarımsak, zencefil, zeytinyağı ve cayenne biberi karışımından oluşur.

Karaciğer Temizleyici İçecek ile Gelen Arınma

İçerdiği limon, cayenne biberi ve greyfurt gibi C vitamini yoğun meyveler, kan dolaşımını ve metabolizmayı artırarak karaciğerin canlanmasına ve sağlığını geri kazanmasına yardımcı olur. Zencefil ve sarımsak gibi antioksidan bitkiler ise karaciğerde oluşan iltihaplanmayı ortadan kaldırır. Detoks (arınma) programlarına katılan herkes, ilk gün itibariyle karaciğer temizleyici içeceği programlarına dahil edebilir.

Bunlara Dikkat Edin

Karaciğer temizleyici içeceğin etkilerini korumak için, sonraki süreçte de karaciğeriniz korumaya özen göstermenizi tavsiye ederiz. Karaciğeri korumak için bol su içilmesi, sigara, alkol ve kafein tüketiminden kaçınılması, tansiyon, kan şekeri, kolesterol seviyelerinin ve ideal kilonun korunması gerekmektedir.

Akciğerlerimize hava yoluyla aldığımız oksijen, kan dolaşımı ile tüm dokulara giderek onları besler ve canlandırır. Oksijen terapisi ile havadaki oksijen % 90’a kadar yoğunlaşır ve böylece sizi daha nemli, adeta bir ormanda temiz hava soluyormuş hissine ulaştırır.

Oksijen terapisinin 2 temel amacı vardır; ilk amaç dokulara yeterli oksijen ulaştırıp bozulmalarını önlemek, ikinci amaç ise var olan hipotermi ve yetersiz oksijenlenmeye yönelik destek sağlamaktır.

Oksijen Neden Önemlidir?
Oksijen insan vücudunun temel yakıtı olan glikozu, oksidatif yıkımına uğratan ve bunun sonucu olarak hücrelerde daha fazla enerjinin açığa çıkmasını sağlayan bir moleküldür. Vücuttaki glikoz, oksijen eksikliği durumunda oksidatif yıkımına uğrayamaz. Bunun sonucunda vücuttaki enerji üretimi önemli bir ölçüde azalır. Ayrıca vücutta Laktik Asit oluşur ve karaciğerde metabolize olan ve yorgunluk yaratan bir yan ürünün birikir. Bu yan ürün, özellikle kaslar çok çalıştığı zaman ortaya çıkar ve vücuttaki kramplardan da sorumludur.

Dokuların oksijen ihtiyacının karşılanamaması, birçok hastalığın altında yatan nedendir. Hatta oksijen eksikliği sonucu bazı hastalık tablolarındaki durum daha da kötüleşmektedir. Büyük şehirlerin kirli havası ve oturmakla geçen yaşam tarzı yüzünden vücuttaki oksijen seviyesi düşer. Bu durum mikro seviyede, ham maddeyi oksijene gerek duymadan enerjiye dönüştürmeye çalışan ve aerobik metabolizmaya göre daha verimsiz olan anaerobik metabolizmanın ortaya çıkmasına yol açar.

Oksijen Terapisini Kimler Uygulamalıdır?
Oksijen Terapileri herkese güvenle uygulanabilir. Oksijen sadece solunum sorunları olan insanlar için değil, herkes için hayati öneme sahiptir.

Oksijen Terapinin Faydaları Nelerdir?

  • Tüm vücudun, dokuların, organların oksijenlenmesini sağlar.
  • Vücudu canlandırır ve bağışıklığı artırır.
  • Beyne daha iyi oksijen ulaşması sağladığı için zihne canlılık verir.
  • Yaşlanma karşıtı ve cilt sağlığında olumlu etkileri vardır.
  • Toksin atılımını destekler.
  • Sinir sistemini rahatlatır.

Oksijen Terapi Hangi Sıklıkla ve Kaç Seans Uygulanabilir?
Oksijen terapi, her gün alınmaya uygundur. Günde 20 dakika uygulanması yeterlidir.

Manyetik alan tedavisi; başta kronik yorgunluk, ağrı, baş ağrısı, zayıf bağışıklık, uyku bozuklukları, menstrüasyon ve menopoz problemleri olmak üzere, birçok hastalığın tedavisinde mıknatıslar kullanılarak uygulanan bir manyetik alan düzenleme terapisidir. Pulsatif manyetik alan, vücut dokularını doğru bir şekilde etkileyerek hücre zarlarının geçirgenliğini artırır.

Alternatif bir teknik olan magnetoterapi, diğer tedavilerle mükemmel şekilde uyumludur. İlaç kullanan hastalar, tedavilerini herhangi bir risk almadan bu terapiyle kombine edebilir.

Manyetik Alan Terapisi Nasıl Çalışır?
Vücudumuzdaki hücreler negatif ve pozitif yükler taşır. Magnetoterapi ile verilen sinyaller, bu elektrik akışının hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemesini sağlar. Yaralanma ve yanma gibi, oksijen ve besin maddelerinin azaldığı durumlarda vücuttaki doğal elektrik akımları bozulur. Mıknatıslar, hasarlı bölgedeki dolaşımı iyileştirerek ve yaralanan hücrenin kutupluluğunu artırır.

Mıknatıs enerjisi, dolaşımı hızlandırarak hedef hücrelerdeki oksijen ve besin emilimini artırır. Ayrıca, bu hedeflenen hücrelerin arınmasına da yardımcı olur. Bir seans yaklaşık 15 dakikadır.

Magnetoterapinin Faydaları Nelerdir?

  • Metabolizmayı uyarak harekete geçirir.
  • Eklem ve kemiklerdeki ağrıları hafifletir.
  • Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların semptomlarını ve ilerlemesini önler.
  • Stres vedepresyon tedavilerini destekler.
  • Kesiklerin ve kırık kemiklerin iyileşmesini hızlandırır.
  • Kas ve tendon yaralanmalarının tedavisinde etkilidir.
  • Duygusal rahatlama sağlar.
  • Vücudun kendini iyileştirme yeteneğini destekler.
  • Toksinlerin, zararlı maddelerin ve bağımlılık yapan ilaçların etkilerini azaltır.

Sodyum Bikarbonat Nedir?

Sodyum bikarbonat, alkali seviyeyi artıran ve asidi nötralize eden bir tuzdur. Pek çok sağlık ve güzellik alanında destek bir uygulama olarak kullanılmaktadır. 

Sodyum Bikarbonat Terapisi Nedir?

Sodyum bikarbonat terapisi, detoks programı sırasında arınma sürecini destekleyecek, oldukça etkili bir tedavidir. Bu terapi sayesinde vücudun alkali seviyesini dengeler ve bağışıklık sistemini güçlendir. 

Sodyum bikarbonat, bir inhalasyon makinesi ve maske yardımıyla uygulanır. Solunum yoluyla vücuda girer.

 

Sodyum Bikarbonat Terapisinin Faydaları Nelerdir?

  • Önemli bi pH dengeleyicidir.
  • Sporcular için performans artırıcı bir terapidir.
  • Uyku sorunları ve halsizliği ortadan kaldırır.
  • Yağ yakımını hızlandırarak kilo verme sürecini destekler.
  • Yorgunluğu azaltır ve vücuda canlılık verir.
  • Midedeki gaz ve yanma hissini azaltır. 
  • Yaşlanma etkilerini yavaşlatır.
  • Sindirim sistemini destekler.
  • Kronik böbrek hastalıklarını önler ve böbrekleri korur.
Well Aging Terapileri