Düzenli egzersizin vücudumuzun dış görünüşü kadar iç işleyişi için de faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Vücudumuz hareket etmek için yaratılmıştır, fakat çoğumuz günü oturarak geçiririz. Bu da sağlığımızı ve yaşam kalitemizi tehlikeye atar.
Ozon üç oksijen atomunun birleşiminden oluşan kimyasal bir bileşen ve aynı zamanda stratosferde yer alan en önemli gazdır. Renksiz olmakla beraber kendine has bir kokusu olan ozonun en büyük özelliği dezenfekte etme kabiliyetidir.
Kuru cilt fırçası lenf bezlerinde biriken toksinlerden arınmak konusunda lenf sistemine destek olur, kan dolaşımını düzenler ve metabolik atıkların çıkış noktası olan gözeneklerin açılmasına yardımcı olur.
Cilt bakım ürünlerinin üzerindeki etiketler yanıltıcı olabilir. Etiketinde organik olduğunu yazması ürünün tamamen güvenilir olduğu anlamına gelmez. Çoğunlukla ‘doğal’ güzellik ürünlerinde bulunan malzemelerin hangilerinin zararlı olduğunu, hangilerinin kansere yol açabileceğini iyi araştırın.
Sonunda yaz geldi, şimdi tatil zamanı. Biraz rahatlamak amacıyla yapılan seyahatlerde bazen, hem vücut hem de zihin bir bedel ödemek zorunda kalabilir. Oysa yorgunluk ve “jet-lag” bazı basit önlemler ve adımlarla bertaraf edilebilir.
Vücudumuz toksinlerinden doğal olarak temizlenir, fakat aşırı yağlı, nişastalı ve işlenmiş gıdaların vücuttan atılması daha güçtür. Bunu kolaylaştırmak ve vücudunuzun arınmasına yardımcı olmak için besin yönünden zengin meyve ve sebzeleri bol miktarda yiyin. Böylece daha enerjik ve daha canlı olabilir ve sağlığınızı güçlendirebilirsiniz.
Sağlıklı beslenme dendiği zaman çoğu kişinin aklına -uygulanmasa bile- hemen hemen aynı şeyler gelir: Bol meyve ve sebze, az yağlı besinler, yağsız proteinler… Bunlar yanlış bilgiler olmasa da eksik bilgilerdir.
Probiyotikler mikrobik gıdalar ve katkı maddeleridir. Bunlar bağırsak sistemimiz boyunca varolan bakterileri dengeler. En çok tanınan tür Laktobakteriler (üst bağırsakta yer alır) ve Bifidobacterilerdir (kalın bağırsağımızda yer alır). Bu bakterilerin 400 türü bulunur.
Tükettiğimiz yiyeceklerin niteliği sağlığımız için büyük önem taşır. Sürekli ölüp yenilenen hücreler ile bedenimiz bitmek bilmeyen bir değişim içindedir. Bedenimizdeki her bir hücre ve doku, yediğimiz, içtiğimiz ve evet, sistemimize aldığımız toksinleri bile yakıt, yapı taşları ve onarım malzemesi olarak kullanır.
Buğday çimi hiç kuşkusuz doğanın sunduğu süper besinlerin en başında gelir. İlk kez 1950’lerde Hippocrates Sağlık Enstitüsü’nün kurucusu Dr. Ann Wigmore tarafından dünyaya tanıtılan bu süper besin artık tüm dünyada sağlıklı bir yaşam şeklinin ayrılmaz bir parçası.
Günümüzde tüketilen su, birçok toksik maddeyi vücudumuza taşıyabilmektedir. Tipik çeşme suyunun içinde klor, flor, alüminyumun yanı sıra kurşun, kadmiyum ve nikel gibi çeşitli toksik ağır metaller barındırabilmektedir.
Bedenimiz toksin ve atıklardan kurtulmak için sudan yardım alır. İnsan bedeninin yüzde 75’i sudan oluşur ve bu suyun düzenli olarak yenilenmesi gerekir. Günde en az 2 litre su tüketerek bedeninizin doğal arınma sürecine yardımcı olabilirsiniz.